Bir anda çıkıveren, gayet doğal reaksiyonumuz Öfke. Kontrollü olarak doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkardığımızda sorun olmayanı makbulken, münasebetsiz zamanda hayata bile malolan...
  Herhangi bir kişi, durum, nesne, geçmiş, gelecek, aşk, sessizlik bla bla bla öyle büyük sebepler ya da öyle sudan bahaneler bizim duman çıkarmamıza tezgah hazırlar. Doruklarda sağlam bir giriş yaparız. Öte tarafa sinirimizi farklı modellerde yansıtırız. Dışsal şiddete –vur, kır, parçala, …- yönelebiliriz. Bu potansiyele sahip kişiler için kum torbası olmalı aslında. Ruhsal gerilimimiz bedenden dalga dalga taştığında  pat diye ortaya çıkıveren. Ne zarar ne ziyan J Beri tarafta, gerilimi sadece şahsımıza dönüştürdüğümüzde iyiden iyiye şişer, bomba misali kendimize doğru patlarız. Başlasın bedenimizde rahatsızlıklar. Sinir sistemi, dolaşım sistemi, cilt sorunları,…! Uzar gider marazlar. Hıh işte içimizde fırtınalar koptuğunda; sağdan, soldan dört bi yandan gelenler geldiğinde de müzik olmalı. Müzik ruhun gıdası yaa. Değerli dostumun dediği gibi ‘’mütevazi bi Dj’’ olmalı J Her an, her yerde ortaya çıkanından. Çözüm bulmak keşke Dj’le, kum torbasıyla mümkün olsa. Apansız ortaya çıkan kızgınlığımızı keşke mizahla sonlandırabilsek.
  ‘’Öfke motivasyon için bir araçtır ama silah olarak kullandığımızda elimizde patlar.’’ denilerek pekte güzel ifade edildiği gibi öfkenin bizi iyi bi şeyler yapmaya teşvik edenini kullanmanın yolunu bulsak daha güzel elbette.
  Maalesef çoğu zaman duygularımızın esiri olup, mantığımıza söz geçiremiyoruz. Açıveriyoruz bayramlık ağzımızı ve dahasını… Geleceğin metrajını bilmiyoruz haliyle. Etkiler tepkiler sürüp gidecek film bitene kadar. Aslolan huzuru mütemadiyen sağlamaktır. Kronikleşen gerilime ne kadar dayanabilir ki bünye-çevre! Şiişşşttt SAKİN OL...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar