"Yerini yitiren kişi,
Yola çıkmak zorundadır.
Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur
-ama yola hep bir (eski) yerden
çıkıldığını da unutmaz: her varılan
yerin de
(yeniden) bir yola çıkış yeri
olabiliceğini...
Yabancılığını kalıcı kılmak
isteyen kişinin,
Yerleşikliğinden rahatsız
olması gerekir;
ve tersi:yerleşikliğinden
rahatsızlık duyan
kişinin kalıcı bir yabancılık bulması..." Oruc Aruoba
"Yerini yitiren kişi,
Yola çıkmak zorundadır.
Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur
-ama yola hep bir (eski) yerden
çıkıldığını da unutmaz: her varılan
yerin de
(yeniden) bir yola çıkış yeri
olabiliceğini...
Yabancılığını kalıcı kılmak
isteyen kişinin,
Yerleşikliğinden rahatsız
olması gerekir;
ve tersi:yerleşikliğinden
rahatsızlık duyan
kişinin kalıcı bir yabancılık bulması..." Oruc Aruoba
İnsanoğlu varoluştan bu yana hep bilinmeyene merakla, ufku genişletmenin peşine düşmüş. Irklar, dinler, diller oluşmuş yeryüzünde. Kimisi olduğu yere, topluma sabit kalırken, kimisi seyyah olmuş dolaşmış alemi.
Hep bir diğerine duyulan arzu, noktası olmayan yolculuklara sürüklemiş. Yollarda olmakmış asıl olan. Kültürü, tarihçeyi, yaşamı; ülke-özne bileşkesiyle görmek ne kadar keyif verici. Kimisi besili, doldururken mideyi; kimisinin açlıktan kemikleri görünür halde. Bir yerde Latin rüzgarı esiyor başlıyor salsa, cha cha cha diğerinde valse bırakıyor yerini. Kıyaslanacak tezatlıklar bunun yanı sıra benzerlikler çok…
Gezgin Evliya Çelebi, Marco Polo, Kristof Kolomb, Kaptan Cook, … dönmüş bakmışlar dünyaya. Evliya Çelebi Seyahatname’yi yazmış, Kristof Kolomb Hint Adaları sandığı Amerika’yı keşfedememiş, yeni bir kıta olduğunu bilemeden ölmüştür. Kaptan Cook hemen hemen bütün dünyayı gezmiştir. Bazısı yeni bir yer keşfetmenin bazısı var olan yerlerin heyecanıyla ünlü gezginler listesine yansımışlardır. O zamanlarda yeryüzüne ulaşmak oldukça zor olmuştur şüphesiz. Gelişen ve değişen dünyayla gezgin olmanın zorluğu ortadan kalkmıştır. Bir başımıza yolcuysak teknoloji dolu üretimler eğer grupsak turlar veya daha başka seçenekler yer, yön bulmamızı kolaylaştırmıştır. İstiyorsak, zaman ve birazcık maddi imkan varsa haydi yolculuğa. Hep erteliyorsak; arka planda üşengeçlik, ön planda bahanelerimiz var ne de olsa.
Teknoloji ve yolculuk demişken son yıllarda yerin çektiği yerler değil de yerçekimsiz, uzaya yönelik gidişat söz konusu. Ayakları yerden kesecek, sıra dışılıkla ilgili en son duyduğum haber Rus’lardan. Yetkililer, uzayda 7 kişilik oteli 2016 yılına kadar bitirmeyi hedeflediklerini belirtiyorlar. Dünya’nın geometrisine kilometrelerce uzaklıktan bakıp, fotoğraf çekme fırsatını yakalayacak spesifik bir kitleye hitap edecekler.
Gezgin olabilseydim iç sesim:‘'Burada değil de şurada olmalıyım''der. Öğrenmenin, yol almanın bin bir türlü yolu var. Gezmekte sadece bir tanesi. Tarifsiz şekildeki coğrafyalarla yeni bir yüz, ağlayış-gülüş; yeni bir yol, uzak-yakın.
Yorumlar
Yorum Gönder