Bazı bazı insanı göklere çıkaran kimi zaman da yeryüzüne indiren en yüce duygu Aşk… Nasıl da büyük güç barındırır içinde şu üç harf. Kişiye, yaşa(ma)yışına göre sevdaya dair bin bir tanım yapılabilir.
‘’Aşk çift kişiliktir…’’ hal böyleyken değme muhteşem ikilinin keyfine. Mutluluğun tepesinde cumhuriyet kurulur. Göze alınmayacak ne vardır ki? Yeter ki sevdiceğinin yanında olsun. Bir soğan ekmek derler ya… Böyle diyenler seyreldi mi bana mı öyle geliyor. İki gönül bir olunca samanlık seyran oluyordu. Suçu kalmayan samanlıklara mı bulmalı, taş duvarlara mı? Neyse suçlu aramayalım. İyidir iyidir.
‘’Aşk tek kişiliktir…’’ hah bak ne ağıtlar yakılacaktır şimdi. Öldüren, süründüren cinsten. Platoniği mi desem, karşılıksızı mı desem, imkansızı mı desem ne desem? Platonik açılsa belki değişecektir her şey. Yokkk açılamaz. Karşılıksız denemiştir, yazmıştır, çizmiştir. Neticede çaba sarfetmiştir, umut olmaz mı olabilir. İmkansız da artık umut falan hikaye. Gelde kalpten gitme. Bakın Metin Üstündağ ne demiş: ‘’kalbinizi birine vermeyiniz / vaziyetiniz müsaitse / kalbinize birini alınız!’’
‘’Aşk yaz demektir…’’ Ağaç, çiçek, börtü, böcek canlanırda ya bizler! Güneşin sıcaklığı bizi de güzel silkeler. Atarız gazelleri kenar köşeye. Gelsin yaz aşkları. Ohhh ne güzel geldin gönlüme hoş geldin de bir bakıp çıkmalık oluverir genellikle. İstisnalar da vardır elbet. Aşksız olanlar, heyyy yaz da bitti.
‘’ Issız kadın-adam ekolü’’ Yukarıdakilerin hiç birine karışmaz işte. Uzak durur esas model. Zamanında ağzı fena mı yanmıştır veya hayat mücadelesi derken yalnızlığına mı aşık olmuştur. Evsiz barksız duygularla göçebeliktir yaşanan. Hayata çaprazlama dalmıştır. Sorgulamak yok. Muhakkak sebebi çoktur.
Aşksız dönmez dünya. Her şey veya hiçbir şey olsa da verilen ad...
Yorumlar
Yorum Gönder